Stajyer Diyetisyen Minel DemirelGün içerisinde hissetliklerimiz değişkenlik gösterir. Bir insanın nasıl hissettiğini, o söylemeden yüzünden anlamak çoğu zaman mümkündür. Yüzümüzden yansıyan bu duyguyu mimikler oluşturur. Bu mimikleri oluşturan ise yüzümüzde bulunan 60 adet kastır. Aktif olarak çalışan ve aynı zamanda yerçekiminin de etkisiyle yaş aldıkça esnekliğini kaybeden bu kaslar istenmeyen kırışıklıklara yol açabilir. Bu kırışıklarla mücadele etmek adına evde kolaylıkla ve maliyetsiz uygulanabilen yüz yogası tekniğiyle, daha güzel yaş almak ve yüzün doğal yapısını bozmadan canlılığını korumak mümkündür.
Yüzümüzdeki deri tabakası 4 katlıdır ve mimiklerimizin oluşmasını sağlayan kas tabakası en altta yer alır. Yüzümüze sürdüğümüz kremler, gençleştirme vaadiyle satılan serum ve vitaminler maalesef bu alt tabakaya ulaşamaz. Yüz yogası ise bu alt tabakada bulunan kasları hedef alır. Mimik yapımında aktif olarak yer almayan kaslara dahi ulaşarak yüzdeki tüm kaslara erişimi sağlar. Günün her vaktinde zahmetsizce uygulanabilen yüz yogası için gerekli olan tek malzemeye ise zaten sahibiz: ellerimiz. Yüz yogası ile alın, dudak, yanak ve göz çevresi gibi yüzümüzde yer alan her bir parçayı ayrı ayrı çalıştırmak mümkündür.
Yoganın, vücuda iyi geldiği, bireyin kendini daha dinç hissetmesini sağladığı bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği bize gösteren birden çok yapılmış çalışma vardır. Yüz yogası bir yandan kasların güçlenmesine yardımcı olurken bir yandan da doğru nefes tekniği ile bireyin ruh halinin yükseltilmesine ve kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Bunun yanında yüzde bulunan kasların elastikiyetlerini arttırarak daha ışıltılı ve canlı bir cilt görünümü sağlar. Bir insanın kaç yaşında olduğu nerden anlarsınız diye sorulan bir çalışma grubundaki katılımcıların büyük çoğunluğu yüzden anlarız diye cevap vermiştir. Aynı zamanda orta yaşlı kadınlarda yapılan bir çalışmada, 20 haftalık süreyle günde 30’ar dakikalık yüz yogası uygulayan gruptaki kadınların uygulamayan gruptakilere göre 3 yaş daha genç gösterdiği bulunmuştur. Bilimsel çalışmalarla faydası sağlanan bu tekniğin nasıl uygulandığına bir göz atalım:
Uygulama için belirli bir zaman dilimine veya ekipmana sahip olmayı gerektirmeyen yüz yogası birçok farklı hareketi kapsamaktadır. Her bir hareketin çalıştırdığı özel bir kas grubu olmakla birlikte set tekrarları ve uygulama süresi kişiden kişiye göre değişmektedir. Her alanda olduğu gibi bireyin kendisine en doğru gelen uygulamayı yapması gerekmektedir. Her bir alan için yapılabilecek hareketlere örnek verecek olursak;
Parmaklar alın ortasında birleşecek şekilde sağ ve sol tarafa yerleştirilir. Yavaş bir şekilde kaşların sonlanma hizasına doğru çekilir. Burada bulunan akupunktur noktalarının etrafında küçük daireler çizilerek tansiyon azaltılır. İşaret parmaklarının arasında küçük bir mesafe bırakılarak burnun üzerine yerleştirilir. Burun boyunca yukarı doğru yavaşça ilerletilir. Gün içerisinde strese maruz kaldığınızda da bu minik hareketleri uygulamak sizlere rahatlama sağlayacaktır.
Avuç içleri kaş ile saç kökünün arasına yerleştirilerek hafifçe yukarı doğru çektirilir. Bu sırada bakışlar aşağı doğru bakmalıdır. Bu hareket tamamlandıktan sonra aynı pozisyonda avuç içleri bu sefer yukarı değil yana doğru çektirilerek rahatlama sağlanır.
Parmakları kullanmadan da bu bölgeyi çalıştırmak mümkündür. Oynak gözler de denilen farklı göz hareketleri hem gözün içindeki kasların hem de göz çevresi kaslarının çalışmasına yardımcı olur. Parmakları da işin içine dahil etmek isterseniz orta parmaklarınızı kaşınızın başlangıç noktasına işaret parmaklarınızı işe kaşlarınızın üzerine yerleştirip hafifçe yana kaydırarak daha etkili bir sonuç elde edebilirsiniz.
Yüzümüzde yaş almanın etkilerini en bariz gözlemlediğimiz yer dudak çevremizdir. Buradaki sarkmalar doğal yaş almanın yanında, tek taraflı çiğneme, uyurken tek tarafa yatma gibi çeşitli günlük hareketlerimizden de kolayca oluşmaktadır. Dudak çevresini çalıştıran hareketler yanaklarda oluşabilecek sarkmaların da engellenmesine yardımcı olur. Bu süreci yavaşlatabilmek ve kontrol altında tutabilmek için yapılabilecek hareketler şunlardır:
Dudakları ‘O’ şeklinde açıp karşıya doğru uzatmak,
Yanaklara hava doldurup sağdan sola doğru göndermek,
Parmakları yanakların iki kenarına yerleştirip dil yardımıyla ağız içerisinde daireler çizmek,
Boynu geriye doğru atarak yukarı doğru dudakları uzatmak,
Avuç içlerini dudak kenarından elmacık kemiklerine doğru yavaşça hareket ettirmek.
Bu bölgelerdeki kaslara ulaşabilmek ve onları çalıştırabilmek adına yapılabilecek hareketler şunlardır:
Kafayı sağa ve sola doğru hareket ettirmek,
Çeneyi öne doğru alarak boyun kaslarının gerilmesini sağlamak,
Parmakları köprücük kemiğine yerleştirip kafayı geriye doğru almak.
Her bir bölgeyi çalıştırırken aslında diğer bölgelere de ulaşabiliyor. Tüm hareketleri yaparken nefes takibi yapmaya ve hareketler arasında doğru bir sıralama izlemeyi unutmamak gerekir. Her beden kendine özgüdür ve her birey kendi sınırlarını bilir. Yüz yogası bir süreçtir ve bu süreçten başarılı bir şekilde çıkabilmek adına emin ve sağlam adımlar atmak gereklidir.
