İBS Teşhisi Nasıl Yapılır?

İBS Teşhisi Nasıl Yapılır?

Diyetisyen Esra Nur Yiğit

İBS teşhisi için direkt olarak kullanılabilecek herhangi bir tanı testi bulunmamaktadır.

İBS, birçok risk faktörüne ve altta yatan karmaşık bir oluşuma sahip bir sendromdur; bu nedenle tek

bir biyolojik belirteç ile ilişkilendirilmesi pek olası değildir.

Hasta tarafından bildirilen, dışkı sıklığında ve/veya dışkı biçimindeki değişiklikler, dışkılama ile ilişkili

karın ağrısı,fiziksel muayene gibi kriterlerine bakılarak tanı koyulabilir.

İBS teşhisinde ROMA kriterleri kullanılır.

ROMA KRİTERLERİ:

a. Dışkılamada değişiklik

b. Dışkı sıklığında değişiklik

c. Dışkı formunda değişikliklerden en az ikisinden kaynaklı olmak üzere Son 3 ay içinde ortalama

olarak haftada en az 1 gün tekrarlayan karın ağrısı.

Bu semptomların herhangi birinin en az 6 ay önce başlamış olması ve son 3 ayda haftada en az 1

kez dışkılama ile ilgili karın ağrısı problemlerinin görülmesi.

İBS Önlenebilir mi?

Oldukça yaygın olmasına ve dünya genelinde insanların yüzde 11'ini etkilemesine rağmen, hastalığın

nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Verilere göre, İBS'nin; kadınları erkeklerden iki kat daha fazla etkilediği ve 50 yaşın altındakilerin 50

yaşın üzerindekilere göre İBS'ye yakalanma sıklığının daha fazla olduğu görülmektedir.

IBS için kesin olarak bilinen bir hastalık nedeni bulunmamakla ve hastalığın oluşumunda genetik

faktörlerin etkili olup olmadığı da tam olarak bilinmemekle birlikte, teoriler arasında; gastrointestinal

sistemdeki kasların hareket bozukluğu, bağırsak aşırı duyarlılığı, kolonda yaşayan bakterilerin

miktarında veya kalitesindeki olumsuz değişiklikler ve süt ürünlerine karşı aşırı duyarlılık gibi

etmenlerin olduğunu bunun yanında gastroenterite (bir virüs, bakteri veya parazitin neden olduğu

bağırsak zarının iltihabı) yatkınlığı olan bir bireyde İBS görülme riskinin arttığını söyleyebiliriz.

Hastalığı önlemede, bağırsak ve genel gastrointestinal sistem sağlığını korumak adına;

1.stresten uzak bir yaşam stili benimsemek

2 düzenli egzersiz rutinine sahip olmak

3.Sağlıksız beslenmeyi hayatınızdan çıkarmak gibi seçeneklerin hastalığa yakalanma olasılığını

düşürmede temel faktörler olduğunu söyleyebiliriz.

Batı tarzı beslenme olarak nitelendirilen beslenme tarzı içerik olarak; şeker, yüksek miktarda kırmızı

ve işlenmiş et, doymuş ve trans yağlar bakımından zengindir ve meyve, sebze ve kepekli tahıllar

bakımından fakirdir. Bu beslenme biçimi birçok hastalığın gelişimine neden olmaktadırlar. Batı tarzı beslenmede kalorilerin yarısını oluşturan işlenmiş gıdalar da bu artan hastalık riski ile ilişkilidir.

Tersine, tam tahıllar, zeytinyağı, meyvelerin, sebzelerin bolca bulunduğu yüksek posa içeren bitki

bazlı Akdeniz tarzı beslenme; sağlığın korunmasında ve sağlıklı bir hayat sürdürülmesi ve bağırsak

hastalıkları görülme riskini azaltmada benimsenebilecek etkili beslenme tarzlarından biridir.

Hastalığın kesin bir çözümü olmamakla birlikte; İBS tedavisinde temel amaç semptomları azaltmak,

semptomları kontrol altında tutmak ve hastaların yaşam kalitelerini artırmaktır. Hastalıkta doktor

kontrolünde ve gerekli durumlarda doktor tavsiyesiyle uygulanan medikal tedavilerin yanında

beslenme tedavisinin de uygulanması önemlidir. Hastalarda semptomları artıran besinlerin olup

olmadığının sorgulanması, hastanın beslenme tarzının sorgulanması ve hastalara en uygun beslenme

planlarının oluşturulması semptomları kontrol altında tutmada oldukça yardımcı olduğunu

söyleyebiliriz. İBS'de bireyden bireye değişmekle birlikte semptomların arttığı ve hastalığın çok

rahatsızlık veren bir duruma ulaştığı dönemlerde;

lif içeriği yüksek gıdaların ve bireye rahatsızlık veren

gıdaların diyetten bir süreliğine uzaklaştırılması,

glutensiz beslenme ve

düşük FODMAP içerikli diyet gibi seçenekler bir uzman eşliğinde değerlendirilebilir.

İBS Tehlikeli mi?

İBS’ye sahip olan çoğu birey, herhangi bir tedavi görmeden hastalıkla oldukça iyi başa çıkabilecekleri

hafif bir forma sahiptir.

Ancak bazı bireylerde semptomlar daha ağır seyredebilir , günlük yaşamlarını önemli ölçüde etkiler.

Bu gibi durumlarda beslenmeye ve yaşam tarzına dikkat edilmediği takdirde hastalık büyük bir

problem haline gelebilir.

*Sitemizde bulunan yazılar yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Tıbbi tavsiye içermez. Yazılardan yola çıkarak herhangi bir hastalık tanısı konulamaz. Yalnızca psikiyatri hekimleri ve doktorlar hastalık tanısı koyabilir.