Gebeliği Engelleyen Nedenler

Gebeliği Engelleyen Nedenler

Gebeliği Engelleyen Nedenler

Günümüzde kısırlık veya tıbbi terimle infertilite, kadın hastalıkları ve doğum doktorlarına başvuruda artış göstermektedir. Bu artış, hastaların doğrudan infertilite polikliniklerine veya tüp bebek ve infertilite uzmanlarına yönlendirilmesiyle belirgindir.

Kısırlık, kadın hastalıkları ve doğumun reproduktif endokrinoloji alanına dahildir. Ülkemizde, bu alanda bir yan dal uzmanlığı henüz resmi olarak kabul edilmemiş olmasına rağmen, Sağlık Bakanlığı tarafından "Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri Sertifikası" ile eğitim almış kadın doğum uzmanları tarafından uygulanmaktadır.

Bu uzmanlar, tüp bebek ve diğer üreme yardımcı tedavi yöntemlerini uygulama eğitimi ve yetkisine sahiptirler. Ayrıca, kısırlık için başlangıç tedavi protokolleri belirleyebilirler ve rahim filmi gibi görüntüleme işlemlerini yapabilirler.

Genel yaklaşımımız, 30 yaş altı bireylerde bir yıl, 30 yaş üstü bireylerde ise altı ay evlilik birlikteliğine rağmen gebe kalınamaması durumunda kısırlık incelemelerine başlanması yönündedir. Ancak, bu süre 35 yaş üstündeki bireylerde üç aya kadar indirilebilir.

Kısırlık tedavisi için başvuran hastalarda, yumurtlama düzensizlikleri, üreme organlarının yapısal anomalileri, sperm değerlerindeki bozukluklar, altta yatan tıbbi hastalıklar veya cinsel ilişkinin yeterli düzeyde yaşanmaması gibi çeşitli sorunlar ön planda olabilir.

Başvuran hastalarda öncelikle kısırlık ile ilişkili belirtiler sorgulanır. Bunlar arasında düzensiz adet döngüsü, şiddetli adet sancıları gibi belirtiler yer alabilir. Ancak, erkek kısırlığı gibi, çoğu kısırlık nedeni ilişkili bir belirti göstermeyebilir ve bu durum, uzmanlık ve detaylı değerlendirmeyi gerektirir.Gebe Kalmayı Zorlaştıran 10 Neden

1.Gebelik Deneme Süresi:

Normal bir çiftin düzenli bir cinsel ilişki ile gebelik oluşma olasılığı, genellikle 6 ay içinde %85 ve 12 ay içinde %90'ın üzerindedir. Ancak, gebeliğin oluşma süresi çiftten çifte değişiklik gösterebilir.

Örneğin, bir çift düzenli adet gören bir kadınla ilişkiye giriyorsa, gebelik şansını artırmak için yumurtlama zamanını doğru belirlemek önemlidir. Yumurtlama döngüsü, genellikle adet döngüsünün ortasında gerçekleşir. Bu da adet gören bir kadında, adet başlangıcının ilk gününden itibaren sayıldığında yaklaşık olarak 9-19 gün arasında olabilir. Dolayısıyla, yumurtlama zamanını doğru tahmin ederek bu günlerde düzenli cinsel ilişkiye girmek, gebelik olasılığını artırır.

Ancak, bazı durumlarda çiftler, düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edemezler. Örneğin, 30 yaş altı kadınlarda 12 ay boyunca, 30 yaş üstü kadınlarda ise 6 ay boyunca düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması durumunda, kısırlık nedeninin araştırılması için bir doktora başvurulması önerilir.

Bu süreçte, çiftlerin tıbbi bir değerlendirmeden geçmeleri ve muhtemel kısırlık nedenlerini belirlemek için testler yapmaları gerekebilir. Bu testler, yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi, fallop tüplerinin geçirgenliğinin kontrol edilmesi, spermin analizi gibi çeşitli testleri içerebilir.

2. Yumurtlama Problemleri

Yumurtlama Problemleri, kısırlık açısından önemli bir faktördür ve kadında yumurtlama olmaması veya düzensiz olması, gebeliğin gerçekleşmesini engelleyebilir. Spermin kadın üreme yoluna ulaştığı zaman yumurtlamanın gerçekleşmesi, döllenme için kritik öneme sahiptir. Yumurtlamanın olmaması, anovulasyon olarak adlandırılır ve kısırlığın önemli bir nedenidir.

Anovulasyonun nedenleri arasında Polikistik Over Sendromu, primer yumurtalık yetmezliği, yüksek prolaktin düzeyleri, tiroid yetersizlikleri, aşırı egzersiz, aşırı kilo veya aşırı zayıflık bulunur. Bu durumlar, yumurtlama sürecinin düzenli olmasını engelleyerek gebeliği zorlaştırabilir.

Kısırlık tedavisi için başvuran hastalarda, düzenli adet gördükleri için yumurtlamanın olduğunu düşünen hastalara sıklıkla rastlanır. Ancak, düzenli adet döngüleri yumurtlamanın gerçekleştiği anlamına gelmez. Örneğin, Polikistik Over Sendromu gibi durumlarda, kadınlar düzenli adet görebilirler ancak düzenli bir şekilde yumurtlamazlar.

Bu nedenle, gebelik belirli bir süre içinde gerçekleşmemiş olsa bile her şeyin doğal olduğunu düşünen çiftlerin bile, bir doktora başvurması önemlidir. Çünkü kısırlık, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve erken teşhis ve tedavi, gebelik şansını artırabilir.

Örneğin, bir çift düzenli adet gören bir kadınla birlikte olabilir ve her şey normal görünebilir, ancak gebelik oluşmazsa, bu durum yumurtlama problemlerinden kaynaklanabilir. Bu durumda, bir uzmanın değerlendirmesi ve gerekli testlerin yapılması gerekebilir. Bu, doğru tanı ve tedaviye ulaşarak gebeliğin gerçekleşme şansını artırır.

3. Kadın Yaşına Bağlı Kısırlık

Kadın Yaşına Bağlı Kısırlık, kısırlığı etkileyen önemli faktörlerden biridir ve kadının yaşının ilerlemesi, yumurta kalitesi ve sayısı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle 35 yaşından sonra, kadınlarda normal adet döngüleri devam etse bile yumurta kalitesi ve sayısında düşüş kaçınılmazdır.

Bir kadının üreme kapasitesi genellikle 20'li yaşlarında en yüksek seviyededir. Ancak, 30'lu yaşlarla birlikte bu kapasite azalmaya başlar ve 30'lu yaşların ortalarından itibaren bu azalma hızlanır. 45 yaşına gelen bir kadında doğal gebelik olasılığı çok düşüktür.

Örneğin, 20'li yaşlarda bir kadının yumurtlama döneminde, ilişki ile gebe kalma oranı yaklaşık %25 iken, 30'lu yaşlarda bu oran %10'lara kadar düşer. Bu durum, yaşla birlikte yumurtalardaki kalite ve sayının azalmasıyla ilişkilidir.

Kadınlar, hayata belirli bir yumurta sayısıyla başlarlar ve yaşlandıkça bu yumurta sayısı azalır. Yaşla birlikte, yumurtalarda genetik kromozomal bozuklukların görülme riski artar. Ayrıca, kadın yaşının ilerlemesiyle birlikte, çikolata kisti hastalığı gibi yumurtalıkların yumurta rezervini etkileyen hastalıkların görülme riski de artar.

4. Erkek Kısırlığı

Kısırlığa neden olan faktörler arasında, %20-25 oranında erkek kısırlığının tek başına gebelik oluşumunu engellediği gözlemlenmektedir. Erkek kısırlığı genellikle belirtiler vermez ve çoğu zaman ürolojik muayene sırasında ortaya çıkar. Bununla birlikte, birçok farklı neden erkek kısırlığına yol açabilir.

Örneğin, varikosel (testislerdeki damarların genişlemesi), inmemiş testis, testis atrofisi, testislerde ağrı ve şişme gibi muayenede görülebilen durumlar erkek kısırlığına neden olabilir. Ayrıca, erkek hipotalamus ve hipofizini etkileyen endokrin sebepler, testisin kimyasallara veya radyasyona maruz kalması, toksik maddelere maruz kalma, aşırı ısıya maruz kalma, enfeksiyon sonrası sperm kanallarının tıkanması gibi nedenler de kısırlığa yol açabilir.

Erkek kısırlığının tespiti için, 4-5 günlük cinsel perhiz sonrası yapılan sperm analizi oldukça önemlidir. Bu analizde sperm sayısı, hareketlilik ve morfoloji (şekil) değerlendirmesi yapılarak erkek kısırlığı tespit edilebilir.5. Çikolata Kisti Hastalığı

5. Çikolata Kisti Hastalığı

Kadınlarda görülen çikolata kisti hastalığı, endometriosis olarak da adlandırılır ve kısırlığın önemli bir nedenidir. Üreme çağındaki kadınların %10'unda görülebilen bu hastalık, gebe kalmada sorun yaşayan kadınların %40-50'sinde bulunmaktadır.

Çikolata kisti, rahmin içinde adet kanamasından sorumlu olan endometrium dokusunun rahmin dışında bulunması durumudur. Bu durum, ağrılı adet görme, kasık krampları ve ilişki sırasında ağrı gibi belirtilere neden olabilir. Ancak, bazı çikolata kisti vakaları sessizdir ve kısırlık sorunu olduğu anlaşıldığında ortaya çıkar.

Bu kistler, genellikle karın iç zarı olan peritonda, yumurtalıklarda, fallop tüplerinde, rahim, mesane, üreter, barsak ve rektum gibi çeşitli bölgelerde görülebilir.

6. Fallop Tüplerinde Tıkanıklık

Fallop tüpleri, rahim ile yumurtalıklar arasında yer alır ve sperm ile yumurtanın taşındığı, döllenmenin gerçekleştiği önemli organlardır. Bu tüplerdeki tıkanıklık veya yapışıklık, doğal döllenmeyi engelleyebilir. Enfeksiyonlar, çikolata kisti hastalığı veya doğuştan gelen üreme organı anomalileri gibi çeşitli faktörler tüplerin tıkanmasına neden olabilir.

Yumurtlama sonrasında, doğal tüp yapısı, yumurtayı içine alarak yumurtalıktan atar ve döllenme bölgesi olan ampullaya taşır. Aynı zamanda, ilişki sırasında vajina arka bölgesinde yoğunlaşan sperm, rahim ağzından içeri doğru hareket ederek fallop tüplerine ulaşır.

Tüplerdeki tıkanıklık, hastada belirgin klinik bulgular vermeyebilir. Bu nedenle, Histerosalpingografi (HSG) adı verilen bir yöntem kullanılarak tüplerin değerlendirilmesi yapılır. HSG, rahim ağzından geçirilen kontrast madde sayesinde tüplerin geçişini göstererek her iki tüpün durumunu değerlendirir.

7. Eşlik Eden Tıbbi Problemler

Kısırlığa yol açabilecek birçok tıbbi faktör vardır. Tanı almayan şeker hastalığı, tiroid hormon bozuklukları, lupus gibi otoimmün hastalıklar bu faktörlerin başında gelir. Ayrıca, erkek ve kadını etkileyen cinsel yolla bulaşan hastalıklar da kısırlığa neden olabilir.

Örneğin, çölyak hastalığı, Crohn hastalığı ve Cushing sendromu gibi bazı hastalıklar da üreme sistemini olumsuz etkileyebilir.

Bu tıbbi problemler, doğurganlık üzerinde doğrudan veya dolaylı etkileri olabilir ve doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınmalıdır. Özellikle, kısırlık tedavisi gören çiftlerde bu tür problemlerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi, gebelik şansını artırabilir.

8. Tıbbi İlaçların Olumsuz Yan Etkileri

Bazı ilaçların kısırlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceği öne sürülmüştür. Özellikle, depresyon ilaçlarının kadınlarda kullanımının üreme yeteneğini olumsuz etkilediği kabul edilmektedir. Bu ilaçlar, hormonal dengeleri etkileyebilir ve doğal üreme sürecini engelleyebilir. Örneğin, antidepresanlar, bazı durumlarda yumurtlama sorunlarına neden olabilir veya yumurtalık fonksiyonlarını etkileyebilir.

9. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin kullanımının üreme sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Sigara içmek, spermlerde DNA hasarına yol açabilir ve sperm sayısını azaltabilir. Benzer şekilde, alkol alımının fazla olması da üreme yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Uyuşturucu kullanımı da üreme sistemini bozabilir ve kısırlığa yol açabilir.

Ayrıca, aşırı stres, uykusuzluk ve psikolojik travmalar da üreme sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Aşırı kilo veya aşırı zayıflık da hem kadınlarda hem de erkeklerde üreme hücrelerini etkileyebilir. Fiziksel egzersizin artırılması ise üreme sağlığını olumlu yönde etkileyebilir ve doğal üreme sürecini destekleyebilir.

10. Sebebi Tanımlanamayan Kısırlık

Bazı durumlarda, ne kadında ne de erkekte kısırlığın belirgin bir nedeni bulunamaz. Bu durumlar, tüm kısırlık vakalarının %20'sini oluşturur. Sebebi tanımlanamayan kısırlık, çiftlerde büyük bir endişe ve hayal kırıklığı yaratabilir. Ancak, doğru tıbbi değerlendirme ve tedavi ile bu durumun üstesinden gelinebilir.

Sonuç olarak, çiftlerin gebelik elde etme sürecinde yaşadıkları zorluklar karşısında sabırlı olmaları önemlidir. Ancak, belirli bir süre boyunca gebelik elde edilememesi durumunda, uzman bir sağlık profesyoneline başvurmak gerekir. Erken tanı ve uygun tedavi ile kısırlık sorunları aşılabileceği gibi, zaman kaybının önüne geçilmiş olur. Bu nedenle, çiftlerin gebelik ile ilgili herhangi bir endişe veya sorunları olduğunda, hemen bir uzmana başvurmaları önemlidir.

*Sitemizde bulunan yazılar yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Tıbbi tavsiye içermez. Yazılardan yola çıkarak herhangi bir hastalık tanısı konulamaz. Yalnızca psikiyatri hekimleri ve doktorlar hastalık tanısı koyabilir.

Başarı Hikayelerimiz

Sağlıklı yaşam yolculuğunda onlar başardı şimdi sıra sende.

2 milyon

Aylık Uygulama İçi Etkinlik

265 bin

Kayıtlı Üye

4.9 / 5

Uygulama Puanı

2 bin

Uygulama Yorumu

Psikologlardan
Birebir Online Hizmet Al!

Mekan ve zaman sınırlarına takılmadan seni alanında uzman isimlerle en kolay ve hızlı yoldan buluşturuyoruz.Artık psikoloğundan kolayca randevu alabilir ve görüşmelerinin tamamını uygulama üzerinden güvenli bir şekilde gerçekleştirebilirsin.

Dilediğin yerden psikoloğuna ulaşırsın.

Görüntülü olarak seanslarını gerçekleştirirsin

Sana özel hazırlanmış terapi planı ile ilerlersin.

Bildirimler sayesinde seansını kaçırmazsın.

Mesaj seçeneğiyle sorularını hızlıca sorarsın.

Psikoloğun yaşam kaliteni arttıracak alışkanlıklar edinirsin.

Bütçene en uygun paketi belirlersin.

Yaşam kaliteni arttırırsın.

Kolayca randevu oluşturursun.

Daha güçlü ve özgüvenli hissetmek için ilk adımları atarsın.

Sağlık Uzmanlarından Birebir Online Hizmet Al!