Mobbingle Başa Çıkma Rehberi: İş Yerinde Güçlenmenin Yolları

İş yerinde mobbinge uğruyor musunuz? Bu yazı, psikolojik tacizi anlamanızı ve güçlü kalıp başa çıkmanızı sağlayacak rehber niteliğinde. Mobbing deneyimi hakkında bilgi edinerek duygularınıza tercüman olun.

Mobbingle Başa Çıkma Rehberi: İş Yerinde Güçlenmenin Yolları
Psikolog Özge Güçlü

Yayınlanma Tarihi : 18.03.2025

Güncellenme Tarihi : 03.10.2025

İş yerinde mobbing, çoğu zaman fark edilmeyen ancak birey üzerinde derin etkiler bırakan bir durumdur. Mobbing, sadece sert veya kaba davranışlardan ibaret değildir; aynı zamanda sürekli ve sistematik bir psikolojik taciz sürecidir. Her gün işe gitmek istememe, huzursuzluk, kaygı ve yorgunluk gibi hisler, mobbingin her zaman kolayca görülmeyen belirtilerindendir. Mobbing sürecinin bir parçası olarak, küçük düşürücü toplantılar, fikirlerimizin dikkate alınmaması, sürekli eleştirilmek, yok sayıldığımız e-postalar veya sorumluluklarımızın bilinçli olarak küçümsenmesi gibi davranışlar yaşanabilir. Bu deneyimler yalnızca kişisel algı sorunları değildir; iş hayatında karşılaşılan gerçek ve sistematik bir taciz şeklidir.

Mobbing çoğunlukla gizli ve sinsi bir biçimde gerçekleşir. Başlangıçta kişi, yaşadığı olumsuz durumları normal iş stresi olarak değerlendirebilir veya kendi davranışlarında eksiklik olduğunu düşünebilir. Ancak zamanla sürekli maruz kalınan psikolojik baskı, özgüvende düşüş, motivasyon kaybı ve iş tatminsizliği gibi ciddi sorunlara yol açabilir. İş yerinde sürekli küçümsendiğini hisseden bir çalışan, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığında belirgin değişiklikler yaşayabilir. Baş ağrıları, uyku problemleri, kaygı ve depresyon gibi belirtiler mobbingin doğrudan etkilerindendir.

Mobbing deneyimi yaşayan birçok kişi, yaşadıklarını tanımlamakta güçlük çeker. Durumunu anlatmakta zorlanan bireyler, kendilerini yalnız ve çaresiz hissedebilir. Bu nedenle, yaşadığınız duruma adını koymak, süreci yönetmeye başlamanın ilk adımıdır. Mobbing ile başa çıkmak için farkındalık kazanmak, davranışların sistematik olduğunu kabul etmek ve gerektiğinde resmi yollarla raporlamak önemlidir. İş arkadaşlarıyla destek ilişkileri kurmak, kişisel sınırları belirlemek ve gerektiğinde profesyonel psikolojik destek almak, mobbingin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, iş yerinde mobbing, görünmez ama yıkıcı etkileri olan bir psikolojik taciz biçimidir. Bu durumda yalnız olmadığınızı bilmek ve adımlarınızı bilinçli bir şekilde atmak çok önemlidir. Duygularınızı anlamak, sınırlarınızı korumak ve destek mekanizmalarını devreye sokmak, hem psikolojik sağlığınızı korumanıza hem de iş yerinde daha güçlü ve dirençli olmanıza yardımcı olacaktır.


İş Yerinde Mobbinge Uğruyorum: Bu Ne Anlama Geliyor?

İş yerinde mobbinge maruz kalmak, çoğu zaman fark edilmesi zor, ancak birey üzerinde derin etkiler bırakan bir durumdur. Bu deneyimi kabul etmek, yaşananları fark etmenin ve süreci yönetmeye başlamanın ilk ve en önemli adımıdır. Zorba davranışlar genellikle sessiz ve sinsi bir biçimde ilerler; başlangıçta sadece yoğun bir iş stresi ya da geçici bir problem gibi görünebilir. Ancak zamanla, sürekli maruz kalınan olumsuz tutumlar, bireyin özgüvenini ve iş yerindeki motivasyonunu ciddi şekilde zedeleyebilir. İş yerinde zorbalıkla karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, yaşadığınız durumları değerlendirmek için kendinize bazı sorular sormanız gerekir.

Öncelikle, yaptığınız hataların sürekli ön plana çıkarılıp çıkarılmadığını gözlemleyin. Zorbalık genellikle, kişinin küçük hatalarını abartarak sık sık dile getirme veya başarısını görmezden gelme biçiminde kendini gösterir. Ayrıca, yaptığınız işler değersizleştiriliyor ve katkılarınız önemsenmiyorsa bu da bir uyarı işareti olabilir. İş arkadaşları tarafından dışlanma, sosyal ortamlarda göz ardı edilme veya önemli toplantılara davet edilmeme gibi durumlar da mobbingin yaygın belirtilerindendir.

Bir diğer belirti, üstünüzün veya bir ekip arkadaşınızın sürekli olarak sizi aşağılayıcı bir dil kullanmasıdır. Eleştiriler yapıcı değil, kişisel ve küçültücü bir nitelik taşıyorsa bu durum, psikolojik baskının açık bir göstergesidir. Bu tarz davranışlar, zamanla iş yerinde yalnızlık, kaygı ve tükenmişlik hissine yol açabilir. Sürekli eleştirilmek, kendinizi değersiz hissetmenize ve performans kaygısı yaşamanıza neden olabilir.

Mobbinge maruz kalmak sadece psikolojik değil, fiziksel sağlığınızı da etkileyebilir. Uyku problemleri, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları, enerji düşüklüğü ve stres kaynaklı diğer fiziksel semptomlar, iş yerinde yaşanan zorbalığın doğal sonuçlarıdır. Dolayısıyla, yaşadığınız durumu göz ardı etmek yerine adını koymak, hem kendinizi korumanız hem de gerekli önlemleri almanız açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç olarak, iş yerinde mobbinge uğramak yalnızca geçici bir stres kaynağı değildir; bu, sistematik ve psikolojik bir baskının göstergesidir. Kendinize sorular sorarak, davranışları gözlemleyerek ve sınırlarınızı belirleyerek bu süreci yönetmeye başlayabilirsiniz. Yaşananları fark etmek, çözüm arayışında atılacak ilk ve en etkili adımdır.

Mobbing Nedir? Mobbing Türleri ve Görünmeyen Psikolojik Tacizler

Mobbing, iş yerinde bir kişinin sürekli olarak sistematik biçimde küçümsenmesi ve psikolojik olarak baskı altına alınması sürecini tanımlar. Bu süreçte, maruz kalan kişi sık sık değersizleştirildiğini hisseder ve özsaygısı zedelenir. Mobbing, yalnızca açık ve sert davranışlarla değil, çoğu zaman gizli ve sinsi yollarla da gerçekleşir. Bu nedenle, çoğu çalışan yaşananları başlangıçta fark etmeyebilir veya sadece “iş stresi” olarak yorumlayabilir. Oysa mobbing, çalışan üzerinde hem duygusal hem de fiziksel olarak ciddi etkiler bırakabilir.

Mobbingin en yaygın türlerinden biri sosyal dışlamadır. Sosyal dışlama, kişinin toplantılara davet edilmemesi, grup sohbetlerinden uzak tutulması veya önemli projelerden bilinçli olarak dışlanması gibi durumları içerir. Bu durum, bireyin kendini yalnız ve değersiz hissetmesine yol açar ve iş yerinde aidiyet duygusunu zayıflatır. Bir diğer tür ise sözlü tacizdir. Sözlü taciz, alay etme, küçümseme, sürekli eleştirme veya aşağılayıcı yorumlar yapma biçiminde kendini gösterir. Bu davranışlar, kişinin özgüvenini olumsuz etkiler ve psikolojik baskıyı artırır.

İş yükü manipülasyonu da mobbingin sık rastlanan bir biçimidir. Bu, kişiye aşırı ve zorlayıcı görevler verilmesi veya tam tersine sorumluluklarından alınarak etkisizleştirilmesi anlamına gelir. Amaç, çalışanın kontrolünü zorlaştırmak ve psikolojik olarak baskı kurmaktır. Bilgi akışının engellenmesi de mobbingin önemli bir türüdür. Bu durumda, çalışan ihtiyaç duyduğu bilgi ve kaynaklardan kasıtlı olarak mahrum bırakılır; bu da işini verimli yapmasını engeller ve sürekli stres yaratır.

Gözdağı verme, mobbingin en korkutucu ve doğrudan biçimlerinden biridir. Sürekli işten çıkarılma tehdidi, kariyerle ilgili engellemeler veya açıkça uygulanan tehditler, çalışan üzerinde ciddi kaygı ve korku yaratır. Bu tür davranışlar, kişinin iş yerinde güvenliğini ve psikolojik sağlığını doğrudan tehdit eder.

Sonuç olarak, mobbing sadece bireysel algılarla açıklanamayacak kadar sistematik ve sinsi bir psikolojik taciz biçimidir. Sosyal dışlama, sözlü taciz, iş yükü manipülasyonu, bilgi akışının engellenmesi ve gözdağı verme gibi çeşitli türleri vardır ve her biri çalışanın psikolojik sağlığını ve iş performansını olumsuz etkiler. Mobbingin fark edilmesi ve doğru adımların atılması, hem bireysel sağlık hem de profesyonel yaşam kalitesi açısından kritik öneme sahiptir.

Mobbingin Psikolojik Etkileri

Mobbing, iş yerinde sistematik olarak uygulanan psikolojik taciz türlerinden biridir ve en yıkıcı etkilerinden biri kişinin zihinsel sağlığını ciddi şekilde etkilemesidir. Mobbinge maruz kalan bireyler zamanla sürekli bir stres ve baskı hissi yaşar. Bu sürekli baskı, kısa sürede kendini yorgunluk ve huzursuzluk olarak gösterirken, uzun vadede ciddi zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle anksiyete ve depresyon, mobbingin sık görülen psikolojik sonuçları arasında yer alır. Kişi, sürekli eleştirilme, değersiz hissetme ve sosyal olarak dışlanma deneyimleriyle karşılaştığında, kaygı seviyeleri artar ve depresif ruh hali gelişebilir.

Tükenmişlik sendromu, mobbingin sık karşılaşılan bir diğer etkisidir. Uzun süreli psikolojik baskı altında olan birey, hem fiziksel hem de zihinsel olarak tamamen yorgun düşer. Bu durum, kişinin yaşam kalitesini düşürür, enerjisini azaltır ve iş yerinde performansını olumsuz etkiler. Tükenmişlik yaşayan çalışanlar, günlük görevlerini yerine getirmekte zorlanabilir ve yoğun bir bitkinlik hissi ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum, hem profesyonel hem de sosyal hayatı etkileyerek kişinin yaşamını daraltır.

Mobbing, özgüven kaybına da yol açar. Birey, sürekli eleştirilme ve küçümsenme deneyimleri nedeniyle kendi yeteneklerini sorgulamaya başlar. Kendi değerini ve yeterliliğini sorgulamak, hem iş performansını hem de sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler. Bu süreçte kişi, sosyal hayattan uzaklaşabilir, içine kapanabilir ve yeni ilişkiler kurmakta veya mevcut ilişkileri sürdürmekte zorlanabilir. Kendini yalnız hissetmek, psikolojik baskının yoğunluğunu artırır ve bireyin yaşam kalitesini daha da düşürür.

Ayrıca mobbing, karar verme yeteneğini ve problem çözme becerilerini de etkileyebilir. Sürekli stres ve baskı altında olan birey, odaklanma ve konsantrasyon sorunları yaşayabilir. Bu durum, hem iş yerindeki performansını hem de günlük yaşamını olumsuz etkiler. Mobbinge maruz kalan kişi, zamanla sürekli yorgun, endişeli ve karamsar hissedebilir.

Sonuç olarak, mobbingin psikolojik etkileri çok yönlüdür ve bireyin zihinsel sağlığını ciddi şekilde etkiler. Anksiyete, depresyon, tükenmişlik, özgüven kaybı, sosyal hayattan uzaklaşma ve odaklanma sorunları, mobbingin doğrudan sonuçlarıdır. Bu nedenle, mobbingin fark edilmesi, belirtilerinin tanınması ve profesyonel destek alınması, bireyin hem zihinsel sağlığını koruması hem de iş yaşamında daha sağlıklı bir performans göstermesi açısından kritik öneme sahiptir.

Mobbinge Maruz Kaldığınızı Gösteren İşaretler

Mobbinge maruz kalmak, sadece duygusal değil, aynı zamanda fiziksel ve davranışsal etkiler de yaratabilen bir durumdur. İş yerinde sürekli baskı, küçümsenme veya dışlanma deneyimleri yaşayan bireyler, zamanla ruhsal olarak tükenmiş hissedebilir ve yaşam kalitelerinde ciddi bir düşüş yaşayabilirler. Bu nedenle, mobbingin erken belirtilerini fark etmek, hem sağlığınızı korumak hem de durumu yönetmek açısından büyük önem taşır.

Duygusal tepkiler, mobbingin en belirgin işaretlerinden biridir. Sürekli üzgün hissetmek, umutsuzluk duyguları yaşamak, sinirlilik veya öfke patlamaları, iş yerinde karşılaşılan psikolojik tacizin doğal sonuçlarıdır. Bazı kişiler sürekli ağlama isteği duyabilir, kendilerini değersiz veya yetersiz hissedebilir. Bu tür duygusal belirtiler, kişinin özgüvenini zedeleyebilir ve günlük yaşamında karar alma süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, yoğun kaygı ve stres, sosyal ilişkileri de etkileyerek bireyin çevresinden uzaklaşmasına yol açabilir.

Mobbing, fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Uzun süreli stres, uyku bozuklukları, baş ağrıları, mide problemleri ve sürekli yorgunluk gibi bedensel semptomlara neden olabilir. Bu durum, sadece psikolojik değil, aynı zamanda fizyolojik sağlığı da tehdit eder. Örneğin, stres hormonlarının sürekli yüksek seyretmesi bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kişiyi hastalıklara daha duyarlı hâle getirebilir. Düzenli olarak yaşanan mide ağrıları veya baş ağrıları, mobbingin uzun vadeli etkilerinin bir işareti olabilir.

Davranışsal değişiklikler, mobbingin üçüncü önemli göstergesidir. İşe gitmek istememek, işyerinde sessiz kalmak, fikirlerini ifade etmekten kaçınmak veya sorumluluklardan uzaklaşmak, kişinin kendini koruma ve stresten kaçma yöntemlerindendir. Bu davranışlar, hem iş performansını hem de mesleki motivasyonu olumsuz etkiler. Kimi zaman kişi, iş arkadaşlarıyla iletişimini minimuma indirerek yalnızlaşmayı tercih edebilir.

Sonuç olarak, mobbinge maruz kalan kişilerde duygusal, fiziksel ve davranışsal belirtiler birlikte gözlemlenebilir. Sürekli ağlama isteği, umutsuzluk hissi, uyku ve sindirim problemleri, baş ağrıları, işe gitmek istememe veya sessizleşme gibi değişiklikler, iş yerinde psikolojik taciz altında olunduğunu gösterebilir. Bu belirtileri fark etmek, durumun ciddiyetini anlamak ve gerekli önlemleri almak için ilk adımdır. Erken farkındalık, profesyonel destek ve sağlıklı başa çıkma stratejileri, mobbingin olumsuz etkilerini azaltmada kritik rol oynar.

Mobbingle Başa Çıkma Yolları: Adım Adım Güçlenmek

Mobbingle başa çıkmanın en önemli adımı, farkındalık kazanmak ve yaşanan durumu kabul etmektir. İş yerinde sürekli küçültülme, dışlanma veya sözlü taciz gibi davranışlarla karşılaşan kişi, öncelikle bunun sistematik bir problem olduğunu ve kendi hatası olmadığını anlamalıdır. Kendinizi suçlamak, sorumluluğu üzerinize almak veya durumu hafife almak, yalnızca duygusal yükünüzü artırır ve çözüm sürecini zorlaştırır. Bu nedenle, yaşadığınız olayları objektif bir şekilde değerlendirmek ve durumun gerçek boyutunu kavramak kritik bir ilk adımdır.

Durumu netleştirmek için yaşananları yazılı hâle getirmek oldukça faydalıdır. Günlük tutmak veya bir belge hazırlamak, mobbing davranışlarının tarihçesini ortaya koyar ve gerektiğinde resmi mercilere veya uzmanlara sunulabilecek kanıtlar oluşturur. Yazılı kayıt, hangi davranışların tekrarlandığını, kimler tarafından gerçekleştirildiğini ve bunların sizin üzerinizdeki etkilerini göstermek açısından önemli bir araçtır. Bu süreç, aynı zamanda zihinsel olarak da rahatlamanızı sağlar ve yaşananları daha somut bir şekilde görmenize yardımcı olur.

Destek aramak da başa çıkma sürecinin kritik bir parçasıdır. İş arkadaşlarınıza güvenerek durumu paylaşmak, yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlar ve sosyal destek mekanizması oluşturur. Bazen sadece yaşadıklarınızı anlatmak bile stres seviyenizi önemli ölçüde azaltabilir. Bunun yanı sıra, profesyonel yardım almak hem duygusal sağlığınızı korumak hem de haklarınızı savunmak için etkili bir adımdır. Psikologlar, yaşadığınız stresle başa çıkma teknikleri sunarken, iş hukuku uzmanları ise mobbingin hukuki boyutunda rehberlik sağlayabilir.

Sınır koymak, mobbingle mücadelede etkin bir yöntemdir. Saygısız davranışlara karşı net ve kararlı bir şekilde “hayır” demek, kendinizi korumanın temel yollarından biridir. Duygularınıza ve ihtiyaçlarınıza ses vermekten çekinmemek, hem özsaygınızı güçlendirir hem de iş yerindeki davranışların sınırlarını belirler. Kendinize karşı nazik olmak, yeterlilik duygunuzu korumak ve gerektiğinde mola vermek, bu sürecin sürdürülebilirliğini sağlar.

Sonuç olarak, mobbingle başa çıkmak; farkındalık kazanmak, durumu belgelemek, sosyal ve profesyonel destek aramak ve sınırlar koymak gibi adımları içerir. Bu stratejiler, kişinin psikolojik sağlığını korumasına, özgüvenini güçlendirmesine ve iş ortamında daha dengeli ve güvenli bir duruş sergilemesine yardımcı olur. Düzenli uygulandığında, bu yöntemler bireyin hem zihinsel hem de duygusal olarak güçlenmesini sağlar.

Mobbing Karşısında Yasal Haklarınız ve Başvuru Yolları

İş yerinde mobbing, çoğu zaman görünmez bir şekilde ilerler ancak çalışan üzerinde ciddi psikolojik ve fiziksel etkiler bırakabilir. Türkiye’de bu durum yasal olarak tanınmış ve korunmaktadır. İş Kanunu ve Borçlar Kanunu, çalışanların kişilik haklarını korumak amacıyla düzenlemeler içerir. Bu nedenle, mobbinge maruz kalan bir kişi haklarını bilerek hareket ettiğinde, hem kendisini koruyabilir hem de iş yerinde adaletin sağlanmasına katkıda bulunabilir.

Öncelikle, iş yerinde yaşanan mobbing durumunu ilgili birimlere bildirmek önemlidir. İnsan Kaynakları (İK) departmanı, çalışanların şikayetlerini değerlendirmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Mobbing ile ilgili başvurunuzu yazılı olarak yapmanız, sürecin resmi ve belgelenmiş olmasını sağlar. Bu başvuru, yaşadığınız durumun kayda geçmesini ve ileride hukuki süreçlerde delil olarak kullanılmasını kolaylaştırır.

Bunun dışında, çalışma hayatında karşılaşılan mobbing vakaları için devlet mekanizmalarına da başvurabilirsiniz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunmak, mobbing iddialarının resmi olarak incelenmesini sağlar. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden de mobbing bildiriminde bulunmak mümkündür. CİMER başvuruları doğrudan devlet yetkililerine ulaşır ve şikayetinizin takip edilmesini kolaylaştırır.

Sendikal destek almak da mobbingle mücadelede etkili bir yoldur. Sendikalar, üyelerinin haklarını korumak ve iş yerindeki haksız uygulamalara karşı dayanışma sağlamakla yükümlüdür. Bu destek, hem hukuki süreçlerde hem de moral ve psikolojik olarak önemli katkılar sağlar.

Delillerin saklanması, mobbing karşısında en kritik adımlardan biridir. E-posta yazışmaları, mesajlaşmalar, toplantı tutanakları ve tanık ifadeleri, yaşanan durumun belgelenmesi açısından büyük önem taşır. Bu deliller, şikayet sürecinde haklılığınızı kanıtlamanıza ve olası hukuki süreçlerde güçlü bir dayanak oluşturmanıza yardımcı olur.

Sonuç olarak, mobbingle karşılaşıldığında yasal hakların bilinmesi ve uygun başvuru yollarının takip edilmesi hem çalışanı korur hem de iş yerinde daha adil bir ortam yaratır. İnsan Kaynakları başvuruları, devlet şikayet mekanizmaları, sendikal destek ve delil toplama gibi adımlar, mobbingin etkilerini azaltmak ve hakkınızı savunmak için uygulanabilecek etkili yöntemlerdir.

Kendini Güçlendirme ve İyileşme Süreci

Mobbing sonrası iyileşme süreci, kişinin psikolojik ve duygusal sağlığını yeniden kazanması açısından kritik bir dönemdir. Bu süreçte en önemli adım, kendinize karşı şefkatli olmaktır. Yaşadığınız olumsuz deneyimler için kendinizi suçlamak, duygusal iyileşmeyi geciktiren bir faktördür. Bunun yerine, yaşadıklarınızı kabul etmek ve duygularınızı anlamaya çalışmak, hem ruhsal hem de fiziksel iyileşme sürecinizi destekler.

Terapi desteği almak, mobbing sonrası iyileşme sürecinde büyük rol oynar. Psikolojik danışman veya klinik psikologlarla yapılan çalışmalar, kişinin yaşadığı travmanın etkilerini anlamasını ve başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlar. Terapi sürecinde stres yönetimi, öz-saygı çalışmaları ve olumsuz düşünceleri dönüştürme gibi teknikler öğrenilir. Bu sayede kişi, mobbing deneyiminin ardından özgüvenini yeniden kazanabilir ve ilişkilerinde daha sağlıklı sınırlar kurabilir.

Kendinizi güçlendirmek için farklı ilgi alanlarına yönelmek de önemlidir. Hobiler, spor aktiviteleri veya yaratıcı uğraşlar, hem zihinsel olarak rahatlamayı sağlar hem de kişinin motivasyonunu artırır. Bu tür aktiviteler, bireyin kendi değerini yeniden fark etmesine ve bağımsız bir özgüven inşa etmesine katkıda bulunur. Sosyal destek ağlarıyla ilişkileri güçlendirmek, iyileşme sürecinde başka bir önemli adımdır. Arkadaşlar, aile veya destek grupları, duyguların paylaşılmasını ve kişinin yalnız olmadığını hissetmesini sağlar.

İyileşme sürecinde kendinize zaman tanımak kritik bir noktadır. Mobbingden kaynaklanan psikolojik etkiler hemen ortadan kalkmaz; bu nedenle aceleci davranmak yerine, sürecin doğal bir şekilde ilerlemesine izin vermek gerekir. Bazı durumlarda, sağlıklı bir başlangıç yapmak adına iş değişikliği veya ortam değişikliği de düşünülebilir. Ancak bu adım, dikkatli ve planlı bir şekilde ele alınmalıdır.

Sonuç olarak, mobbing sonrası iyileşme süreci, sabır, kendine şefkat ve bilinçli adımlarla desteklenmelidir. Terapi, sosyal destek ve kişisel ilgi alanları, kişinin özgüvenini yeniden kazanmasını ve psikolojik olarak güçlenmesini sağlar. Bu süreçte atılan her adım, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı yeniden inşa etmenin önemli bir parçasıdır.

*Sitemizde bulunan yazılar yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Tıbbi tavsiye içermez. Yazılardan yola çıkarak herhangi bir hastalık tanısı konulamaz. Yalnızca psikiyatri hekimleri ve doktorlar hastalık tanısı koyabilir.